15 Jan

Aralık ayında “Geçmişten Günümüze Türk Resim Sanatından Esintiler” isimli bir sergi ile, . Halil Paşa, Dr. Ahmet Hikmet Hamdi Bey, Hoca Ali Rıza (Ekolü),  Trabzonlu İlyas Kulları, Mehmet İhsan Efendi(Sarıdoğan), Şevket Dağ, Sami Yetik, Kadri Aytolon, Mehmet Ali Laga, Nazmi Ziya Güran, İbrahim Çallı, Fuat Soyhan, Celal Esat Arseven, Nazmi Dayan, Naci Kalmukoğlu, Cevat Erkul, İbrahim Safi, Saim Özeren, Cevat Dereli, Celal Uzel, Kemal Zeren, Sabiha Rüştü Bozcalı, Şemsi Arel,  Petro Keşişyan, Abdullah Çizgen, Salih Nuri Urallı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu, Fahir Aksoy, Avni Abraş, İbrahim Balaban, Naile Akıncı, Turan Erol, Ozan Sağdıç, Devrim Erbil, Burhan Uygur,  Komet (Gürkan Coşkun), Zekâi Ormancı, Habib Aydoğdu ve Faruk Cimok gibi Türk resminin önemli isimlerini Konya’lı sanatseverlerle buluşturan “Medaş Sanat Galerisi Konya için önemli bir projeyi daha gerçekleştirerek 23 Şubat tarihinde kapılarını araladı.

Konya son yıllarda hızla büyüyen ve gelişen bir şehir. En azından ekonomik göstergeler böyle söylüyor. Bu büyüme’de ekonomik olarak gelişmişliğinin yanında kentteki üniversite sayısının hızla artması da önemli bir etken olmuştur. Beş yıl önce tek bir Üniversitenin bulunduğu kentte kısa zamanda üniversite sayısı 4 e çıkmış 5. sininde alt yapısı hazırlanmıştır. Üniversiteler arasında en köklüsü ve en gelişmişi ise, Selçuk Üniversitesi’dir. Selçuk Üniversitesi’nin bir yıl önce bölünerek bir bölümünün Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne dönüşmesiyle bazı fakülteler buraya bağlandı. Bu fakülteler arasında gerek Konya’da gerekse Ülkemizde sanatın yaygınlaşması bağlamında Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi önemli bir yere sahip. Zira, Resim Bölümü’nün 1990 yılında açılmasının ardından vermiş olduğu mezunlar Ülkemizin dört bir yanına dağılmış ve sanat adına gerek öğretmen olarak gerekse sanatçı olarak bende varım demişlerdir. Bölünmenin ardından Selçuk’ta kalan Güzel Sanatlar Fakültesi ise, henüz kuruluşunu yeni yeni tamamlamaya çalışmasına karşın gerek öğretim elemanlarının gerekse öğrencilerinin elde ettiği başarılar Ülkemiz sanat ortamında konuşulur hale gelmiştir.


Medaş Sanat Galerisi’nin genç yöneticisi Betül Özkan, Medaş yetkililerinin de desteğiyle, başta Konya olmak üzere Ülkemiz sanatına önemli katkılar sağlayan her iki üniversitenin sanat bölümlerinde çalışan akademisyenleri, bir araya getirerek onların eserlerini toplu olarak görme fırsatını sanatseverlere sundu. Sergide, Hüseyin Elmas, Melek Gökay, Zühal Arda, İlham Enveroğlu,  Ahmet Dalkıran, Ayşe Okur, Hülya Karoğlu, Neslihan Kıyar, Mehmet Büyükçanga, Mutluhan Taş, Orhan Cebrailoğlu, Uğur Atan, Ekin Deveci, Hikmet Şahin, İbrahim Çoban, Oğuz Yurttadur, Yaşar Kuluyev, Ahmet Türe, Hatice Kübra Özalp ve Neslihan Öztürk gibi isimlerin eserleri yer aldı.

Konya’da sanat ile uğraşan insanların bir araya gelmesi, yeni açılan bir galeride ortak heyecanları yaşaması beni yıllar öncesine götürdü ve arşivlerimi şöyle bir gözden geçirmemi sağladı. 2003 Aralık ayında benzer bir sergiyle açılan “İdea Kültür Sanat Merkezi” için 22 Aralık 2003 tarihli Anadolu Manşet Gazetesi’nde şu cümleleri kullanmışım; “ABK Şirketler Grubu ve İdea Group A.Ş. geçtiğimiz günlerde Merkez Vakıfbank yanında İdea Kültür Sanat Merkezi adı altında bir mekanı Konyalı sanatçı ve sanatseverlere kazandırdı. Sanatçıların resimlerini sergileyecekleri bir sanat galerisi ve kültürel çalışmaların yapılacağı ayrı bir bölümden oluşan mekanın açılışı 21 ressam ve seramik sanatçısının karma sergisiyle yapıldı. Sergiler dışında, söyleşi, konferans, gösteri, resim, halk oyunları, bale vb. farklı etkinliklerle Konya sanat ortamına şimdiden yeni bir soluk, yeni bir heyecan kazandıran merkezin çalışmalarının daim olması dileğiyle...”

Geçmişte yaşanılan ve benimde heyecanla kaleme aldığım bu yazının ardından 10 yıl geçmiş. Yukarıda Konya’nın ekonomik olarak hızla gelişen bir şehir olduğunu yazdım. 10 yıl içerisinde sanat alanında bir takım gelişmeler olsa da (En azından bugün kentte sanat eğitimi veren kurumların sayısı arttı) geçen yazımda da belirttiğim gibi sanatçıların eserlerini sergileyebilecek mekanlar ne yazık ki artmadı. Neden artmadı? Sorusunu kendime şu iki soruyu sorup bir değerlendirmeye çalıştım. 

-Geçen 10 yıl içerisinde sergilerdeki izleyici profili değişti mi?

-Geçen 10 yıl içerisinde toplam kaç eser Kentte açılan sergilerde satıldı ve satılan eserlerin alıcı profili nedir?

Medaş Sanat galerisinde açılan yeni sergiyi de, Sevgili dostum İbrahim Çoban ile, her sergide yaptığımız gibi açılışından bir saat kadar önce gidip ortam sakinken izledik. Amacımız birazda açılıştan önce gelen giden ile laflamaktı. Açılış sonuna kadar oradan ayrılmadık (Sergi açılış konuşmasını yapmakta bize düştü).Aslında 10 yılda değişen bir şey yoktu. Açılışa katılanlar her zaman olduğu gibi, üniversitelerin akademisyenleri, sanat eğitimi veren okullardaki öğrenciler, milli eğitimden 3-5 resim öğretmeni, emekli olunca sanata merak salan birkaç kişi ve kendini protokol gereği katılmak zorunda hisseden birkaç bürokrat. Halktan kişiler?, İş adamları? Koleksiyoner bile denemeyecek alıcılar? Bunlar zaten hiç olmadılar, sanırım bir 10 yıl daha da olmazlar. Aslında İkinci sorumun da cevabı kendiliğinden çıkmış oldu. Geçen 10 yıl içerisinde Konya’da izleyici profili hiç değişmediği gibi, bilinçli sanat eseri alıcısı da hiç olmadı. Sadece açılışlarda eş dost ve hatır için alanlar dışında ben kendime bir koleksiyon yapayım benim yaşadığım mekanlarda da sanat eserleri olsun diyen çıkmadı. Aslında ekonomik göstergelerinin iyi olduğunu söylediğimiz bir kent için çok acı bir durum bu. Tabi farkında olanlar için.

Galerilerin açılması gerekir. Açılanların ise yaşatılması. Zira, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi bir ülkenin, bir kentin gelişmişliği sadece ekonomik göstergelerle ölçülmez. O ülke ya da kentteki sanatsal aktivitelerin yoğunluğu da gelişmişlikte önemli rol oynar. Bugün Konya’da orta ölçekli sanayi gelişmiş durumda. Ya büyük ölçektekiler? Neden acaba farklı alanlardaki profesyoneller Konya’dan kaçıyor? Hepsinin söylediği şey aynı. Konya bizi tatmin etmiyor, yapacak bir şey bulamıyoruz, aktiviteler az. 

Bana göre sanat galerinin yaşatılması ve çoğalması için izleyiciye ve ciddi anlamda sanat alıcısına ihtiyaç var. Sanat eseri alıcısı oluşmadığı sürece galerilerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri ve kaliteli sergilerin gelme şansı yok denecek kadar az. Bu durumda yapılması gereken şey galerilerin sadece sanat eserlerinin sergilendiği bir mekan olmasının yanında, eleme, seçme, fiyatlandırma, sanatçıları izleme, görsel sanatlar alanındaki gelişmelerden haberdar olma, haberdar etme vb. işlevleri yerine getirip bilinçli bir izleyici ve alıcı kitlesi oluşturmak zorunda. Sanat eseri koleksiyonculuğu Konya da yaygınlaşmadığı sürece galeriler açılır ve kapanır. Burada büyük şirketlere de önemli görevler düşmektedir. Zira yatırımın tek yönünün gayrimenkul ya da banka faiz gelirleri olmadığının, aslında en büyük gelirlerin sanat eserlerine yapılan yatırımlarla elde edilebileceğinin farkına varmalılar. 

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.