Ünlü kullanımı reklamlarda sıklıkla kullanılan bir stratejidir. Çok bilinilirliğe sahip veya sahip olmayan bir markanın, reklamlarında ünlü kullanması hedef tüketicinin ürüne odaklanmasını sağlamak için yapılmaktadır. “Ünlü kişinin hayran kitlesi veya onu beğenen takipçileri, reklamda ünlüyü gördüklerinde reklamı da beğenmektedir” düşüncesinden hareketle, tiyatro, sinema veya ses sanatçıları, iş adamları, sporcular, bilim adamları, tanınmış doktorlar, uzmanlar ile toplum tarafından bilinen kişiler reklamlarda yer almaktadırlar. Ünlü kullanımında ünlü olan bu kişiler yüzleriyle tanınmakla beraber, sesleriyle de reklamlara renk katmakta ve tanınmaktadır. Ali Poyrazoğlu, Toprak Sergen, Okan Bayülgen, Mehmet Ali Erbil vb. ünlü kişiler ses renkleriyle ya da yaptıkları seslendirmelerle tanınmakta oldukları için reklamlara dış ses olarak katılabilmektedirler. Bu açıdan yüzleriyle olduğu kadar ünlü kişiler reklam seslendirmeleriyle de reklamlara farklılık katmaktadırlar.
Reklamda ünlü kişilerin yer alması, bazı soruları da beraberinde getirmektedir. Reklamda yer alan ünlü kişinin markanın önüne geçip geçmediği, mesajın anlaşılmasına engel olabileceği, reklamda ilgi odağı olarak ünlü kişinin görülmesi ve böylelikle reklamın diğer öğelerine dikkat edilmeme riskleri her zaman konuşulmaktadır. Aslında burada esas sorulması gereken soru, ünlü kişi ile hedef kitlenin, ünlü kişi ile ürünün ne kadar uyuştuğudur. Reklamlarda kullanılan ünlü kişinin hem özel hayatı hem de yaptığı işle reklama ve markaya uygun olması gerekliliği akıldan çıkarılmamalıdır. Ancak böylelikle doğru hedef kitleye ulaşabilme ve mesajı ulaştırabilme sağlanabilir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise ünlü kişinin daha önce hangi reklamda yer aldığı ve aradan ne kadar zaman geçtiğidir. Ünlü kişinin toplum hedef kitle tarafından tanınması gerekliliği yanında, bu kitle tarafından sevilmesi ve beğenilmesi de önemli bir faktördür. Anne olmayan bir ünlünün çocuk bezi reklamında oynamasının uygun olmadığı gibi, uzmanlık bilgisi olmayan ünlü, sağlıkla ilgili bir ürün reklamında da uzman olarak yer almamalıdır. Aksi durumda ürünün ve ünlü kişinin inandırıcılığından bahsedilemez. Ünlü kişiler reklamlarda gerçek hayatta oldukları gibi yer alabilirler ya da reklam senaryosuna uygun bir karakteri de canlandırabilirler. Hadise, Hülya Avşar, Acun Ilıcalı, Seda Sayan gerçek kimlikleriyle reklamda yer alırken; Şener Şen, Olgun Şimşek, Gülse Birsel farklı karakterlerde görünmektedirler. Ünlüler, Olgun Şimşek’in Selahattin tiplemesinde olduğu gibi, dizi ya da filmlerde çok beğenilen bir karakteri reklamda canlandırabilmektedirler.
Aslında ünlü oyuncuların yer aldığı reklamlar bir adım önde başlamaktadırlar. Ünlüye duyulan sempati, güven ve ilgi reklama yansıyarak markanın satışına olumlu yönde etki edebilmektedir. Ünlünün uzun dönem olarak reklamda devamlı kullanılan karakter haline gelmesi ve hedef kitle tarafından ürünle özdeşleştirilmesi güzel olduğu kadar olumsuz yönlere de sahiptir. Bir ürün grubu reklamının bitiminin ardından ünlü kişinin başka bir reklamda oynaması ürüne zarar verebilir.
Hedef kitle açısından bakıldığında, ünlü kişinin o ürünü kullandığına inanması ve ünlünün kullanımıyla yaptığı tanıklığa ve övgüye inanarak satın alması beklenmektedir. Ünlü kişi bazen de markayla anlaşma yaptığı sırada bir skandalla gündeme gelebilmekte, bu durumda reklam yayından kaldırılabilmektedir.
İster dikkat çekmek, ister olumlu imaj yaratmak, isterse ürünün bilinilirliğini artırmak vb. sebeplerle olsun, hangi amaçla reklamda kullanılırsa kullanılsın, doğru seçimler yapıldığında reklamlarda ünlü kullanımının markaya olumlu yönde etki ettiği bir gerçektir. Ünlüler her ürün grubu reklamında artarak kullanılmaya devam etmektedir. Ancak ünlü kullanımında dikkat edilmesi gereken noktalar gözden kaçırılmamalıdır.