Ne kadar seviyoruz değil mi elma ile armudu karıştırmayı. Mevzuları iç içe geçirip Arap saçı ile uğraşmayı. Sorulana değil de aklımızdan geçene cevap vermeyi.
Karıştırmayın kardeşim elma ile armudu;
• Şike davasında yargılanan kişiler ile Fenerbahçe kulübü farklı şeylerdir,
• Sezona iyi başlayıp sonradan çöküşe geçen Beşiktaş ile tribün olayları farklı şeylerdir,
• Mevki olarak transferi beceremeyen Galatasaray ile her ünlü malul futbolcuyu kulübe satan menajerler farklı şeylerdir,
• Soçi kış olimpiyatlarına 5 sporcu yolladık diye övünen federasyon ile coğrafi olarak kış mevsimi yaşamayan ülkelerin madalya aldığını izlemek farklı şeylerdir,
• Stat projeleri yapmak ile statları bitirip futbolun hizmetine açmak farklı şeylerdir,
• F1 pisti yapmakla, yarışlar Türkiye’den gidince pisti değerlendirememek farklı şeylerdir,
• Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde her ile her mahalleye havuz yapmakla, su sporlarında yıllardır sıfır madalya almak farklı şeylerdir,
• Tarihi zaferler, Lefter’ler, Bartu’lar ile dolu olan bir kulüp taraftarı olmak ile yoğurtçu parkına heykel diken seyirci olmak farklı şeylerdir,
• Spor yorumlamak ile kanal kanal gezip saçmalamak farklı şeylerdir,
• Basketbolda dünya ikincisi olan takımı sürdürebilmek ile aynı takımı Avrupa sonuncusu yapabilmek farklı şeylerdir,
• Futbol yorumlamak ile basketbol yorumlamak farklı şeylerdir,
• İçerisinde top olan her cümleye yorum yapmak ile spor yorumcusu olmak farklı şeylerdir,
• Mahallede oynadığın top ile Süper Lig farklı şeylerdir,
• Her çemberi pota zannetmek ile basketbol farklı şeylerdir,
• Yaz aylarında, denizin boyunu geçmeyen kısmında, kafa dışarıda, sağa sola “bakın yüzüyom” diye bağırmak ile su sporları farklı şeylerdir.
Sonuç olarak ne kadar bağırıp çağırsak da, bu yazdıklarımdan doğru sonuçlar çıkartmak ile yazdıklarımı anlamadan yorumlamak farklı şeylerdir.
Elma ve armudun farklı olduğu gibi.