04 Mar

Toronto Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Keith Moore, İnsan Embriyolojisi isimli kitabında, insan embriyosunun ilk önce işitme (kulaklar) nimetiyle donatıldığını, sonra ona görme (gözler) nimetinin sunulduğunu, daha sonra da hissetme, anlama ve zihnî melekelerin (gönül ve dimağ) verildiğini ifade etmektedir. Bu sıralama Kur’ân-ı Kerim'in yukarıdaki âyetlerinde belirtilen sıralamayla paralellik arz eder.
         

 Kur’ân-ı Kerim'in, dinleyenlere şifa olduğunu Efendimiz (SAV) mübarek sözleriyle teyid etmiştir.

Florida'daki Akbar Kliniği'nden Dr. Ahmed Kadi, usulüne uygun okunan Kur’ân'ın şifa verici tesiri hakkında araştırmalar yapmaktadır.

 Vücudumuzun ortalama % 60'ı sudur. Bu sebeple su, vücudumuzdaki ses ve titreşimler için hârika bir iletkendir. Biz sadece kulaklarımızla değil, her bir hücremizle bu titreşimleri duyuyoruz. Her türlü karmaşa ve gürültü, bizi strese sokar, moralimizi bozar ve ümitsizliğe sevk eder. Neticede bunlar bağışıklık sistemimizi zayıflatır. 90 desibelden daha yüksek frekanstaki sesler, strese ve işitme kaybına yol açmaktadır.

Dr. Pierce J. Howard, çok yüksek titreşimli müziğin, alkol ve uyuşturucu gibi, şuura tesir edip bize uyuşukluk verdiğini, sonrasında bizde bağımlılık yaptığını belirtmektedir. Anne karnında dinlenen şeyler, cenine tesir etmektedir. İşitme, cenin daha 16 haftalıkken gelişir. (Secde: 32/9) Anne karnındaki bebeğin, hamileliğin belli dönemlerinde duyduğunu ve duyduklarının tesiri altında kaldığını biliyoruz. 
           

New York Strang Kanser Önleme Merkezi'nden Mitchell L. Gaynor, müziğin şifaya vesile olan gücü konusunda şunları söylemektedir: "Gün geçtikçe, daha fazla doktor, âhenkli seslerle sağlık arasında bir bağlantı olduğunu görmekte. Eğer uyumlu insanlar, uyumlu titreşimler ve ahenkli seslerle dolu bir ortamda bulunuyorsak, kendimizi iyi hissetmeye başlarız. Şahsen ben, insanların hayatlarını her yönden iyileştiren ve değiştiren, ahenkli ses ve müzikten daha kuvvetli bir şey bulamadım." Araştırmalar, Mozart ve Vivaldi'den dinletilen müziğin, ceninin kalb atış hızını yavaşlattığını, beyin dalgalarını sakinleştirdiğini ve tekmelerini azalttığını göstermiştir. Ancak rock ve pop müziğin cenini rahatsız ettiği ve tekmelerini artırdığı görülmüştür."

İnsan sesi, kıymeti bilinmeyen şifa aracıdır. Sese, her bir hücreye ve organa tesir etme kuvveti verilmiştir. Musikinin vesile olacağı şifaî tesiri başlatmak için yapılacak iş, güzel müzikleri dinlemek ve Kur’ân okumaktır. Şifa kaynağı olan Kur’ân-ı Kerim'den aşağıdaki âyetler, bu konuya işaret etmektedir: 
       

 "Sonra ona en uygun şeklini verdi, ona ruhundan üfledi. Size kulaklar, gözler, gönüller (kalb ve dimağ) verdi. Ne az şükrediyorsunuz." (Secde: 32/9)
       

 "Allah sizi analarınızın karınlarından öyle bir halde çıkardı ki hiçbir şey bilmiyordunuz. Öyle iken size kulaklar, gözler, kalbler (ve dimağ) verdi ki şükredesiniz." (Nahl: 16/78) 

       

"De ki: Sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve gönüller (kalb ve dimağ) veren O'dur. Sizin şükrünüz ne de az!" (Mülk: 67/23)

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.