Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizin doğal yapısı ve peyzajında da hızlı ve yoğun değişmeler olmaktadır. Sürdürülmekte olan değişik ölçekteki birçok çalışmalar kırsal peyzajın fiziksel görünümünden başka, biyolojik ve ekolojik dengesini de bütünü ile altüst edecek bir olgu olarak önem kazanmaktadır. Özellikle, büyük yerleşme merkezleri metropolleri çevresinde izlenen ve algılanan bu olumsuz sonuçlar insan-çevre ilişkisinin sağlıklı biçimde yürümesini sağlayacak kentsel ve bölgesel ölçekte açık ve yeşil alan gereksinimi ile rekreasyon planlamasının önemini arttırmaktadır. Bilimsel araştırmalar, sosyal istekler ve deneyimler, henüz yitirilmemiş olan değerli kaynakların daha akılcı biçimde kullanılmasını zorunlu kılmaktadır
Endüstri devriminden bu zamana açık-yeşil alanlar ve en önemlisi kent ormanları toplumsal, ekonomik ve fiziksel yapı değişimleri açısından kentlerin vazgeçilmez öğelerinden biri olmuştur. Gelişen sanayileşme, nüfus artışı ve kentleşme, toplumsal, ekonomik ve kültürel dengesizliklerle beraber, açık ve yeşil alanların yok olmasına, kentlerin insan yaşamı için sosyal, kültürel ve biyolojik anlamda yetersiz bir çevre haline gelmesine neden olmaktadır.
Bozulan çevre koşulları içerisinde yaşantısını sürdürme çabasında olan kent insanı daha sağlıklı ve daha güzel bir çevre yaratmayı amaçlamaktadır. Sağlıklı bir çevre elde edilmesi, kent halkının rekreasyonel gereksinmelerinin karşılanması, kentin fiziksel yapısının iyileştirilmesi, tek anlamda insan-toplum-doğa ilişkilerinin düzenlenmesi ve ekolojik dengenin sağlanması, iyi bir açık ve yeşil alan sisteminin oluşturulmasına ve kent ormanlarının korunmasına bağlıdır.
Toplumun rekreatif davranışları incelendiğinde, mekân değişikliğinin kişilerin vücutça ve kafaca yenilenmeleri için önemli işlevi olduğu görülür. Ancak, ortam değişikliğini içinde yaşanılan kentler karşılayamaz durumdadır. Bu nedenle kentlerde kent ormanları gibi rekreasyonel alanlara yönelik büyük bir akın doğmuştur.
Bu rekreasyon gereksinmelerinin bir kısmı kent içinde karşılanabilir duruma getirilse bile, yerleşim alanlarında kişinin bulunduğu ortamı kanıksaması, bireysel yaşam ve hareket serbestliğinin sınırlılığı nedeniyle her zaman bir rekreasyon eksikliği söz konusu olacaktır. Kentte bireyler sosyal yaşantıya ve birçok yasalara uyma zorunluluğundadır. Bu durum uzun bir zaman içinde insanı psikolojik yönden olumsuz bir şekilde etkileyebileceği ve yıpranmasına neden olabileceği için, bunu dengelemekte ancak özel bir ortam kısmen etken olabilir. İşte bu özel ortamlar kent ormanlarıdır.
Sosyal Faydalar: Çevremizdeki ormanları ve onları oluşturan ağaç ve çalıları hayatı güzelleştirdikleri için severiz. Çoğumuz, ormanlarla sadece güzelliklerini ve yıl boyu uğradıkları renk değişikliklerini gözlemlemek için ilgileniriz. Ormanlık alanlarda arasında kendimizi sakin, huzurlu ve dinlenmiş hissederiz.
Amerika’da bazı hastane görevlilerince, hasta odasının orman manzaralı olduğu hastalar, ameliyat sonrası diğer hastalara göre daha hızlı ayağa kalkmaktadırlar. Bireyler ve ağaçlar arasındaki kuvvetli bağlar, caddeleri genişletmek için ağaçların kesilmesi sonucu toplumsal tepkilerin ortaya çıkmasına neden olur. Aynı zamanda özel organizasyonlarda özellikle büyük veya tarihi ağaçları korumak için özverili çabalar sarf etmektedirler. Yükseklik, kuvvet ve ağaçların dayanma gücü ağaçların kalite unsurlarıdır. Bu uzun yaşamlarından dolayı ağaçlar, yaşayan birer anıt olmalarından dolayı da açık-yeşil alanlarda ve kent ormanlarında değerlendirilirler.
Toplumsal Faydaları: Ormanlar ve ağaçlıklar, özel karakterde olabilmelerine rağmen, boyutları, onları topluluğun bir parçası yapar. Ormanlar ve ağaçlıklar, insan yaşamındaki önemli bir boşluğu doldurduğu için, hem topluma hem de bireye yarar sağlayabilmeleri için planlama gerektirilirler. Uygun tür seçimi ve bakım ile,orman ve ağaçlıklar, kişisel haklarımız ve komşularımızın ayrıcalıkları üzerinde olumsuz bir etki olmadan fonksiyonlarını yerine getirebilirler. Kent ağaçları, pek çok çeşitli mimariye hizmet ederler ve mühendislik fonksiyonunu yerine getirirler. Gizliliği (mahremiyeti) sağlarlar, dikkat çekici alanları vurgularlar. Parlaklık ve yansımayı azaltırlar. Yaya trafiğini yönlendirirler. Mimari objeler için fon oluştururlar, mimari yapıları yumuşatırlar, tamamlarlar veya etkisini arttırırlar. Halkın ikameti için kent çevresinde doğal ortamlar oluştururlar.
Çevresel Faydaları: İnsan konforunu etkileyen faktörler, vücut sıcaklığına ve sıcak soğuk algılamasına bağlıdır. İnsan vücudu için optimum sıcaklık 37 C0 derecedir. Rahatsızlık oluşması ise optimum vücut sıcaklığında artma yada azalma meydana gelmesiyle ilişkilidir. Isı artışı aşırı miktarlara ulaştığı zaman güneş çarpması veya baygınlık (hypotermi) ile sonuçlanabilir. Bizler ısıyı metabolizmik faaliyetler sonucu üretiriz. Aktif olmayan kişiler saatte yaklaşık 50 kcal üretir. Fiziki zorlamalar sonucu üretilen ısı miktarı artar. Ancak optimum vücut sıcaklığını ve rahatlığı korumak için açığa çıkan ısı izole edilmelidir. Isı vücuttan üç şekilde izole edilir; yayılma (radyasyon), nakil (konveksiyon) ve buharlaşarak soğuma (evoporasyon). Isı enerjisi insan ve çevresindeki yüzeyler tarafından yayılmaktadır. Bu yayılma vücut derisi veya çevre yüzeylerdeki kızıl ötesi termal radyasyon yoluyla gerçekleşir. Buradaki radyasyon (yayılma) akışı iki yönlüdür; ya çevre insan vücudundan soğuktur ve ısı akışı vücuttan dışa doğru olur, vücutta soğuma meydana gelir, yada çevre daha sıcaktır, ısı akışı insan vücuduna doğru olur ve vücut sıcaklığı artar.
Kentler çevrelerindeki yeşil alanlara göre ortalama 0,5-1,5 C0 derece daha sıcak olmaktadırlar. Bu sıcaklık farkı kış için olumlu bir özellik olsa da yaz aylarında rahatsızlığa sebep olabilir. Yaz aylarındaki bu sıcaklık farkı büyük oranda bitki örtüsü yokluğuna bağlıdır. Çünkü bitki örtüsünün güneş ışınlarının emilimindeki ve buharlaşarak soğumasındaki rolü büyüktür.
Ormanlar ve ağaçlıklar, ılımlılaştırdıkları iklim ile, hava kalitesini arttırarak, suyu koruyarak, yaban yaşamı için yaşama mekanı oluşturarak yaşadığımız çevreyi değiştirirler. İklim kontrolü, güneş, rüzgar ve yağmurun etkileri aza indirgenerek elde edilir. Güneşten gelen enerji, yazın ağaçlarının yaprakların tarafından emilir veya saptırılır ve sadece kışın ağaçların dalları tarafından süzülür.
Kent içindeki yeşil alanların ortama kazandırdığı özellikler şunlardır:
A. Yaban hayatı ve canlılar için yaşama mekanı oluştururlar.
B. Kış aylarında evin yakınlarında bulunan ağaçlar ev içi ısıtma giderlerini azaltırlar. Kış aylarında, bundan dolayı ve güneş enerjisini değerlendirebilmek için evlerin güney kenarında küçük çalılar veya yaprak döken ağaçlar dikilmelidir.
C. Yağmur, sulu sepken ve dolunun aşağı doğru düşüşü, ilkin ağaçların tarafından emilir veya saptırılır ve bu kişiler, evcil hayvanlar ve binalar için koruma sağlar. Ağaçlar suyu akış hızını keserler ve bir kısmını depolarlar. Toprak kaymasını ve seli önlerler. Çiğ ve don, ağaçlar altında daha az yaygındırlar çünkü daha gün boyunca alınan güneş enerjisi, geceleyin ağaç altlarındaki topraktan açığa verilir. Ağaç altları ağaçların yakın çevresine göre daha serindir. Ağaç ne kadar büyükse, soğutucu etkisi de o kadar büyüktür. Şehirlerde ağaçları kullanarak, ticari alanlarda yol kaplama malzemesi ve bina yoluyla oluşabilen ısı adası etkisini ılımanlaştırabiliriz.
D. Meyve ağaçları çiçeklerinin görünüşü ve meyveleri ile bahçemize değer kazandırırlar ve yaban hayatı için besin maddesi kaynağı oluştururlar.
E. Rüzgar hızı ve yönü ağaçların yardımı ile değiştirilebilir. Tek bir ağaç veya ağaç gurupları rüzgar kıranın etkisini yoğun yaprakları ve dalları sayesinde oluştururlar.
F. Baharda çiçeklenen bir ağaç peyzaj içinde vurgulayıcı ve çekici bir etkiye sahiptir.
G. Hava kalitesi, ağaçlar, çalılar ve çim alanlar kullanılarak geliştirilebilir. Yapraklar, toz ve diğer zararlı parçacıkları nefes aldığımız havanın içinden süzer. Yağmur, yerdeki kirletici maddeleri yıkar. Yapraklar, bitki yapısı ve beslenme fonksiyonunda kullanılan karbonhidratları oluşturmak için havadan karbondioksiti içine çeker. Bu işlemde, yapraklar, aynı zamanda ozon, karbon monoksit ve kükürt dioksit gibi diğer hava kirletici maddeleri içine çeker ve bunların yerine oksijeni açığa çıkarırlar.
H. Kent ormanlarını oluşturan ağaçları ve çalıları dikerek, bizler daha çok doğal ve daha az yapay çevreye kavuşmuş oluruz. Kuşlar ve diğer yaban yasamı, yaşadığımız mekana çekilirler. Bitki büyümesi, çoğaltma ve bozulmanın doğal dönüşümleri sağlanmış olur. Doğal armoni, kentsel çevreye iade edilir (Anonymous 1995).
Ekonomik Faydaları: Peyzaj düzenlemesi yapılmış evlerin maddi değeri, peyzaj düzenlemesi yapılmamış olanlara kıyasla %5-20 daha fazla olmaktadır. Ağaç ve çalıların değeri, kullanılan tür ve varyetelere, bitkinin yaşına, durumuna ve yerine getireceği işleve göre değişir. Ağaçların ekonomik faydaları, hem doğrudan hem de dolaylı olabilmektedir.
* Ağaçların doğrudan ekonomik faydaları: Genellikle enerji bedelleri ile ilgilidir. Yazın havalandırmak ve serinletmek için kullanılan aletlerden dolayı ortaya çıkan masraflar, ağaç varlığınasahip evlerde daha düşüktür. Eğer ev, rüzgar kıran etkisine sahip ağaçlara sahip ise ısıtma ve kullanılan enerji bedelleri hissedilir derecede düşmektedir. Ağaçlar olgunlaştıklarında evlerin değerini de arttırırlar. Bu yüzden ağaçlar en ekonomik ve akıllı yatırımdır (Anonymous 1995).
* Ağaçların dolaylı ekonomik faydaları: Tüm bir toplumu ve yaşanılan çevreyi ilgilendirdiği için daha çok önemlidirler. Eğer ısınmak yada serinlemek için daha az enerji kullanırsak, petrol türevi yakıtların kullanımı azalır, bu sayede hava kirliliği ile mücadelede önemli bir ilerleme sağlanır. Kişiler için pek de önemli olmaya bilecek bu tasarruflar, toplumun tümü dikkate alındığında çok yüksek değere ulaşacak ve ulusal kalkınmaya kaynak oluşturabilecektir (Anonymous 1995).
Yukarıda kent ormanlarının faydaları ana hatlarıyla verilmiş olmasına karşın psikolojik yönden yararları unutulmamalıdır. Büyük kentin baskısı altında yaşayan insanların rekreasyonel aktivite isteklerini karşılamaya yönelik bu tür alanların, doğal potansiyeli bütünüyle korunarak plânlanması, uygulanması ve taşıma kapasitesine uygun olarak yararlanma esaslarının belirlenmesi zorunludur. Hızlı gelişen ve kişi başına düşen yeşil alan miktarı az olan büyük kentlerde bu tür alanlardan yararlanma olanaklarının arttırılması ve gelecek kuşaklara bozulmadan aktarılabilmesi açısından büyük önem taşır.