15 Apr

İlk kez 1983 yılında HectorCeballos-Lascurain tarafından kullanılan ekoturizm kavramı şöyle tanımlanmaktadır: Çevre üzerinde en az etkiye sahip olan, kültürel etkilerin yanı sıra göreceli olarak bozulmamış ya da kirlenmemiş doğal alanlara gezileri içeren ve peyzajı, yabanıl yaşamı, kır olgusunu inceleme, gözlemleme, yaşama gibi özel amacı bulunan turizm sürecidir. En önemli kısmı yerel halkın sürece dâhil olması böylece sosyo-ekonomik yararların kazanılmasıdır. 

Bu terim 1983’de ilk olarak duyulurken, 1990 da kurulan Uluslararası Ekoturizm Topluluğu tarafından geçerli olabilecek ilk tanımlama yapılmıştır. Yerel halkın refahını artıran ve çevreyi koruyan doğal alanlara yapılan sorumlu bir seyahattir.

Ekoturizm eşsiz ortamlarda sürdürebilir gelişme için bir fırsattır. Ekoturizm kaynakları korurken bölge halkı ve turistlerin ihtiyaçlarını karşılar, gelecek yönelik ekonomik büyüme için fırsatlar yaratır. Araştırmacılar; ekoturizmin tüm kaynakların yönetimine liderlik yapabileceğini, sürdürebilir kültürel bütünlük, biyolojik çeşitlilik, hayat destek sistemlerini sağlarken ekonomik, sosyal ve ekolojik gereksinimleri yerine getirebileceğini önermiştir. Başarılı bir ekoturizm uygulaması biyolojik çeşitlilik ve kültürel koruma ile eşsiz ortamlardaki sürdürebilir turizmi destekler. 

Ekoturizm doğal çevrenin korunmasına potansiyel destek sağlarken, geleneksel turizm kullanımları doğal çevrenin bozulmasına neden olabilmektedir. Turizm ve koruma konuları birleştirilerek planlama, etkili yönetim ve sürekli izleme sağlanmalıdır. Bu yüzden ekoturizm stratejisi içinde toplum ve ziyaretçiler arasında işbirliği gerçekleştirilmelidir. 

Beyşehir gölü; güney ve batısında Toros sıradağları, doğusunda Erenler, kuzeyinde Sultan Dağı ile çevrili bir kapalı havza durumundadır. Bu havzanın ortasında 651 km2’lik alanıyla Beyşehir Gölü yer alır. Güney ve batısındaki Toros dağları farklı isimler altında ve yelpaze gibi açılır. Kartos, Dedegöl, Dumanlı ve Naldöken Tepeleri önemli yükseltileridir. En yüksek yeri Anamas Dağları üzerinde bulunan 2890 m. Yüksekliğindeki Dikpoyraz Tepesi’dir. 

Türkiye’nin üçüncü büyük gölü olan Beyşehir Gölü, karstik-tektonik bir oluğun içerisinde bulunmaktadır. Gölün güneybatısında bulunan düdenler vasıtasıyla göl, su kaybetmektedir. Yalvaç-Beyşehir-Suğla oluğu, bir Neojen subsidans havzası karakterinde olup özellikle Beyşehir Gölü’nün batı kıyısı boyunca Amanas Dağları eteğinde fay zonu uzanmaktadır.

Beyşehir Gölü ve yakın çevresinde ki doğal ve kültürel değerler tespit edildikten sonra bu doğrultuda, yöreye uygun olan ekoturizm etkinlikleri ve bu etkinlikler için uygun alanlar tespit edilmiş ve aşağıdaki 16 ekoturizm etkinliği önerilmiştir. Bu etkinlikler için uygun alanların seçimin de alanın mevcut doğal ve kültürel özelliklerinden faydalanılırken etkinliğin uygulanma şartları da göz önünde bulundurulmuştur. Ayrıca yöre de mevcut olan birtakım altyapı eksikliklerinin de planlama sürecinde iyileştirilebileceği düşünülerek değerlendirilmiştir. Yöre halkının ekoturizm planlamasına yönelik tutumu ve yapılacak bir ekoturizm planı ve uygulaması için hükümet ve özel girişimcilerin destekleri ile ilgili konularda ileride araştırmaların yapılması gereklidir. 

Botanik turizmi: Beyşehir gölünün güneybatı ve kuzeybatı kıyılarında mevcut bulunan özellikle endemik bitkilerin ve doğal maki formasyonu dikkate alınarak bu alanlarda önerilmiştir. Bu etkinlik yöreyi ve bitkileri iyi tanıyan rehberler eşliğinde günübirlik veya birkaç günlük turlar şeklinde gerçekleştirilebilir. Ancak bu turlar esnasında özellikle endemik bitkilerin yurtdışına çıkarılmaması konusunda hassasiyet gösterilmesi gereklidir. 

Klimatizm: Doğanhisar İlçesi ve Aksu beldelerinin bulunduğu yöre Güngör 2003’e göre iklim konforu açısından yüksek değerde bulunmuştur. Yörede yapılan gezilerde adı geçen yerlerde biyoklimatik konfor bakımından insanlar için rahatlama zonu teşkil ettiği de gözlemlenmiştir. Bu etkinliğin gerçekleştirilmesinde seçilen alanlarda kurulacak tesisler diğer (kamp-karavan, doğa yürüyüşü, atlı doğa yürüyüşü vb.) etkinliklerle birlikte düşünülmelidir.

Kamp-karavan turizmi: Beyşehir gölünün güneybatı kesiminde yer alan geniş orman alanları bu faaliyet için uygun koşulları sağlamaktadır. Belirlenen alanlarda kamp-karavan etkinliğinin gerçekleştirilmesi için etkinliğe uygun tesislerin(FICC) Uluslararası Kampçılık ve Karavancılık Federasyonu standartlarında planlanması gerekmektedir. 

Tarım-çiftlik turizmi: Çalışma alanında yöre halkından tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayanların sayısı çoğunluktadır. Bu çerçeve içinde alanda etkinlik için öneriler yapılmıştır. Son yıllarda gündemde olan organik tarımla ilgili çalışmalar yörede debaşlamıştır. Etkinlik kapsamında öneri alanlarda yöre halkıyla işbirliği içinde ekoturizme yönelik çiftlikler tesis edilebilir. Bu çiftlikler yardımıyla yöre halkının ekonomik yönden kalkınmasına büyük katkı sağlanacaktır. 

Tarihsel alan turizmi: Beyşehir gölü ve çevresindeki Hititler döneminden Selçuklulara, onlardan da günümüze kadar uzanan geniş yelpazedeki tarihi alanlar bu etkinlik için büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. Özel tur operatörleri ile işbirliği içerisinde Beyşehir İlçesi merkezli belirlenen rotalarda turlar, ekoturistlere sunulabilir. Ayrıca İlçenin Tarihi İpek Yolu güzergahında yer alması sebebiyle bu etkinlik kültür yürüyüşleri temasında da irdelenebilir.

Doğa fotoğrafçılığı: Dünya üzerinde gün batımının en güzel izlendiği yer olarak kabul edilen Beyşehir gölü, üzerleri daima karlı dağları ve doğal flora ve faunayı barındıran adaları bu etkinlik için yöreyi önemli bir cazibe merkezi yapmaktadır. 

Kuş gözlemciliği: Tepeli Pelikan gibi kuş türlerinin bilinen tek kuluçka merkezi olan göl ve Kızkalesi adası başta olmak üzere adalar bu etkinlik için çok önemli kaynak değerlerini oluşturmaktadır. Ayrıca yöre mikroklimatik özelliği ile göç yolu üzerinde pek çok tür için kışlama imkânı da sunmaktadır. Bu etkinlik için öneri alanlarına 2-3 günlük turlar düzenlenebilir. 

Doğa yürüyüşü: Gölün batı ve doğu kıyılarından arazide topografyanın hareketlendiği kesimlere doğru etkinlik için uygun alanlar yörede 2005-2006 yıllarında yapılan gezide tespit edilmiştir. Belirtilen alanlarda bu etkinlik plansız olarak gerçekleştirilmektedir. Yörenin doğal ve kültürel değerlerinin korunması ve yöre halkının bu etkinlikten yarar sağlanması göz önünde bulundurularak planlı gezilerin düzenlenmesi gerekmektedir. Bu etkinlik gibi atlı doğa yürüyüşü etkinliği de aynı şartlar altında belirlenen alanlarda gerçekleştirilebilir. 

Gelenek-görenek turizmi: Ülkemizin çoğu kırsal kesimlerinde devam ettirilen gelenek ve göreneklerimizin güzel örneklerine çalışma alanında sıkça rastlanmaktadır. Ayrıca yörenin el sanatları olarak halı ve kilimleri Selçuklu döneminden izler taşımaktadır. Bu etkinlik festival turizmi ile birlikte düşünüldüğünde yörenin gelenek ve göreneklerinin tanıtılması ve el sanatlarının değerlendirilmesi düşünüldüğünde çok iyi bir fırsat sunmaktadır. Yılda bir düzenlenen Beyşehir festivali geliştirilebilir ve ayrıca yöreyi tanıtan başka temalı festivaller düzenlenebilir. 

Kanoculuk: Göl içerisinde mevcut adaların doğal güzellikleri yanında su yüzeyindeki hava hareketlerinin şiddetinin az olması bu faaliyet tipi için uygun koşulları sağlamaktadır. 

Bisiklet turizmi: Beyşehir gölünün bir çanak içerisinde bulunması ve eğim bakımından bisiklet kullanımına imkân vermesi bu etkinlik için uygun fiziki şartları sağlamaktadır. Ayrıca öneri alanlar boyunca peyzaj açısından farklı alanların gözlemlenmesi etkinliğin uygulanabilirliğini desteklemektedir. 

Dağ kaya tırmanışı: Anamas Dağları başta olmak üzere 4 mevsim karla kaplı dağları yörenin ilgi çekici başka bir özelliğidir. Ulaşım sorununun çözülerek uluslararası arenada gündemde olan bu etkinliğin ön plana çıkarılması yöre için büyük ölçüde bir katma değer sağlayacaktır. 

Termal Turizm: Doğanbeyli Köyü,  Görünmez Köyü ve Köşk Köyü yakınlarında bulunan termal sular bu etkinlik kapsamında düzenlenecek tesisler ile değerlendirilebilir. 

Bir alternatif turizm şekli olarak ekoturizm, özellikle yerel çevrenin gelişmesi, koruma ve taşıma kapasiteleri gibi kendine özgü karakteristikleri içerir. Ekoturizm diğer alternatif turizm şekillerinden farklıdır, katılımcıların odaklandığı başlıca temel noktalar doğal ve tarih ortamları, etkinlikler ve çevresel eğitimdir. 

Beyşehir gölü adaları, faunası, florası, yakın çevresindeki mağara ve düdenleri, anıtsal yapıları ve yöreye has kültürel özellikleri ile turizm sektörüne büyük bir potansiyel sunmaktadır.

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.