Bu ay sizlerle Türkiye’nin gizli kalmış Cennet’lerinden ; “ Kelebekler Vadisi'nden bahsetmek istiyorum.
Fethiye-Ölüdeniz ’den teknelerle ulaşabileceğiniz Kelebekler Vadisi, 17 yıl önce birinci derecede sit alanı olarak ilan edilmiş ve yapılaşmaya kapatılmıştır. Dünya’da türüne çok az rastlanan kaplan kelebeklerinin bolca bulunduğu vadide, çadır ve bungalovlarda konaklayarak, burada yetiştirilen organik ürünlerle ekolojik bir tatil yapabilir ya da işi biraz abartıp istediğiniz sure burada yaşayabilirsiniz. Yani Survivor Yarışmasını seyredip, oradaki yaşam tarzına imrenenlerin arayıp da bulamadığı yer işte tam burası…
Yaz aylarında, vadi içerisinde bulunan plajın karşısında batan güneş, sizlere muhteşem bir manzara izleme fırsatı oluşturmaktadır. Şelalelere ulaşmak için vadiden içeriye doğru yürümeniz yeterli. Meraklıları için hemen söyleyelim, Faralya Köyü’ne tırmanış parkuru ve yüzlerce deniz canlısının gözlemlenebildiği dalış bölgeleriyle Kelebekler Vadisi, Fethiye’nin hatta Dünya’nın en heyecan verici yerlerinden biridir. Bu Cennet Bahçe’si Dünya’nın pek çok yerinden insanları buluşturan ve kendine has bir heyecanı olan bir yerdir. Bir dönem çıplaklar kampı olarak da faaliyet gösterdiği söylenen bu vadi, şimdilerde pek çok turistin uğrak yeri haline gelmiştir. Burada teknolojinin ve günümüz imkânlarının pek olmadığını düşünürsek ( Elektrik, şebeke suyu internet vs.) insanların gerçekten sosyal aktivitelerle nasıl eğlendiğini hayal edebiliriz. Şayet herhangi bir müzik enstrümanı çalıyorsanız, yanınıza almayı unutmayın…
Burada kendi çadırınızda kalabilir, bungalow platformlarda uyuyabilir ( tabi ki başkalarına da açık olduğu için, sabah uyandığınızda yanınızda uyuyan 3-5 kişi daha bulabilirsiniz ). Bir adet restaurant ve canlı müzik barı mevcuttur. Çok eski bir kiliseye ait kalıntılar da bulunmaktadır. Bir hikâye okudum ama ne kadar doğru bilemiyorum…
Hikâyeye göre; bu vadide eskiden bir köy varmış ve bir gün köye yolculuk şırasında erzakı biten bir İngiliz gemisi gelir, gemideki şövalye burada bir kıza aşık olur. Gemi köyden ayrılacağında şövalye onun için geri geleceği söyler ve buradan ayrılır. 9 ay sonra kızın bir çocuğu olur ve herkes tarafından dışlanır. Çocuğu ile kiliseye sığınan genç kız şövalyenin geri döneceği günü bekler fakat o asla dönmez. Büyük bir fırtınanın geleceği haberini alan köy halkı şu an köyün bulunduğu kısma çıkarlar fakat kız şövalye gelecek, ‘mutlaka bizi almaya gelecek’ diyerek köyü terk etmeyi reddeder. Kız o kilisede kalır ve büyük fırtına kopar. Bütün köy sular altında kalır ve yok olur sular geri çekildiğinde sadece yıkık bir kilise bulunmaktadır. Şövalye bir daha geri gelmez ama kadının ruhu da orayı hiç terk etmez. Bazen sessiz gecelerde kiliseden şövalyesini çağıran köylü kızın feryatları duyulduğu söylenmektedir ve bu aşk kelebekler vadisinde kalır... Elbette bu sadece bir rivayet, kim tarafından söylendiği ya da gerçekliği kesin olmayan milyonlarca hikâyeden sadece biri... Umarım sizler de bu eşsiz Cennet Köşesi’nde hayatınızın en güzel tatillerinden birini yaparsınız... Belki de bu yazımdan sonra Konya’dan birçok tanıdık simaya rastlarız bu yaz.