15 Jan
15Jan

Eve yeni bir bebek gelir işte her şey o zaman başlar! Her çocuk kardeş kıskançlığını yaşar ama bunu normal şartlarda ve sınırlarda yaşaması gerekir ki böylece ruh sağlığını koruyabilsin. Bazı çocuklarda kardeş kıskançlığı, davranış bozuklukları yaratacak seviyeye ulaşabilir. Böyle durumlarda anne-babaların, çocuklarına yaklaşımlarına dikkat etmeleri gerekir.


İlk bebeğimizi kucağımıza aldığımızda çok karışık duygular içinde oluruz. Mutluluk, neşe, şaşkınlık, çoşku, uykusuzluk, yorgunluk ve gelecek korkusu arasında gidip gelirken içinizde olumsuz bir duyguya hiç yer yoktur. Ancak ikinci çocuğumuzda yepyeni bir kaygıyla tanışırsınız; ‘’ya çocuğum kardeşini kıskanırsa! Bu durum her anne-babanın hissettiği doğal bir durumdur ve her çocuk, yeni doğan kardeşini az da olsa kıskanır. Bazı bilim adamları, kıskançlığın” içgüdüsel” yani doğuştan olduğunu, genlerimize şifrelenmiş olduğunu belirtiyorlar. Çocuklar iki yaşından itibaren anne ve babasını çevredekilerden kıskanarak, kimseyle paylaşmak istemezler. İki-dört yaş arasında aileye katılan yeni bir kardeş, çocuğumuzun kendisinin sevilmediği, istenmediği duygusuna kapılmasına neden olur. Çocuk o güne kadar kendisinin olduğunu sandığı anne ve babasını, kardeşiyle paylaşacağını anlayınca, iç dünyasında çok farklı duygular hisseder. Çocuk, içinde yaşadıklarını kendisi de anlamamışken, huzursuz, her şeye ağlayan, mutsuz, hırçın, asi bir çocuk oluverir güne kadar sakin, neşeli, sevgi dolu olan çocuğumuz gitmiş yerine başka biri gelmiş gibidir. Anne-babalar bazen bebeğin bakım ihtiyacından, büyük çocuklarının ne hissettiğini fark edemeyebilirler. İşte bu dönemde fark edilmeyen çocuklar, unutulduklarını düşünerek, kıskançlıklarını içlerinde büyüterek, nefret, öfke, korku ve kendisine acıma duygusu içerisinde, sorunlu ve davranış bozukluğunu olan çocuklara dönüşebilirler.

Evde kendisi sevgi ve ilgi odağı iken, aniden ikinci plana itilmiş gibidir. Artık anne-babasının ve diğer sevdiklerinin sevgi ve ilgilerini kardeşiyle paylaşmak zorundadır.

Kardeş kıskançlığını aşırı hisseden çocuklarda, geceleri uyanıp anne-babanın yanına gitme, kötü rüyalar gördüklerini, korktuklarını söyleyerek dikkati üzerine çekmeye çalışırlar. Kardeşiyle bu yüzden ilgilenildiğini düşünerek bebeksi davranışlara dönüş yapabilir. Altına ıslatma veya kaka yapma, parmak emme, anneyi emmek isteme gibi davranışlar gösterebilir. Gün içerisinde sinirli ve huzursuzdurlar, ağlama nöbetleri geçirebilirler. Daha önce istemedikleri; ‘’tuvaletimi yaptır”, “yemeğimi annem yedirsin”, “babam beni ayağında sallasın ”gibi isteklerde bulunabilirler. Öfkelerini kardeşinin canını yakarak, onu ısırarak, çimdikleyerek, üzerine yastık kapatarak boğmak isteyebilirler. Ayrıca sık sık nefretlerini dile getirip, ”artık beni sevmiyorsunuz, kardeşimi daha çok seviyorsunuz”, “hep ağlıyor başım ağrıyor ne zaman susacak? ”ondan nefret ediyorum”, “benimle oynayamıyor bile” gibi sözler söyleyebilirler.

Kıskançlığı davranış bozukluğuna dönüştüren insanların özgüvenlerinin gelişmediği, kendilerini sürekli başkalarıyla kıyasladığı, karşılarındakilerinin üstün yönlerini düşünerek eziklik hissettikleri, ruhsal yönden baskılandıkça kıskançlığın arttığı görülmüştür. Çocuğumuzun böyle bir yetişkin olmaması için;

*Çocuğumuzun kıskançlık boyutunu dikkatle gözlemlemeli, çözüm için geç kalınmamalı. 

*Kardeşi doğmadan, yeni bir kardeşi olacağı uygun bir dille anlatılmalı. 

*Kardeşi olsa bile onu her zaman çok seveceğimizi ona ifade edelim. 

*Küçük bir bebeğin gereksinimlerinin neler olabileceği hakkında çocuğunuzu bilgilendirin. Bebekken kendisine de aynı şeylerin yapıldığını ve yaşadığınız hoş anıları onunla paylaşın. 

*”Kardeşin olunca senin pabucun dama atılacak” gibi sözler söylememeleri için yakınlarınızı uyarın. 

*Kardeşiyle ilgili küçük sorumluluklar verin. Birlikte altını değiştirmek, mamasını yedirmek ve onu oyalamak gibi. 

*Çocuğunuza “sen artık ağabeysin-ablasın ”gibi yüklemeler yapmaktan kaçının. Çocuğunuzu birden büyütmeyin da çocukluğunu yaşasın. 

*Birbirleriyle kıyaslamaktan kesinlikle kaçının. 

*Ona küçük yaştan itibaren paylaşmayı öğretirseniz, kardeşi olunca daha az bocalama yaşar. 

*Anne-baba olarak kıskançsanız bunu çocuğunuza hissettirmemeye çalışın. Unutmayın ki, çocuklar bizi model alır ve taklit ederler. 

*İki kardeşin oyunlarına ve tartışmalarına karışmayın ve kesinlikle taraf tutmayın. 

*Kıskançlık problemimizi çözememişsek mutlaka bir uzmandan yardım alalım.   


Kıskançlığın sınırlarında yaşanmasına, davranış bozukluğuna dönüşmemesine dikkat edelim. Çocuklarımızı iyi gözlemleyen anne-babalar olalım…

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.