Eskiden bireyin sosyalleşmesinde en etkin anne-baba, arkadaş grupları ve öğretmenlerdi. Çağımızda ise özellikle, radyo, TV, sinema, bilgisayar, dergi ve gazete dolaylı yoldan toplumsallaşma sürecini etkileyen güçlü kitle iletişim araçlarıdır. Hayatımıza kolaylık getiren bu teknolojik araçlar yerinde ve aşırıya kaçmadan kullanıldığında sağladığı avantajlar yadsınamaz tabii ki. Ancak günümüzde ebeveynlerin kontrolsüz ve sınırsız kullanımı ve çocuklarına da aynı tutumla yaklaşmaları, bu olumlu durumu ,yetişkinlerde ve çocuklarda bağımlılığa kadar giden bir sorun haline getirmiştir. Günümüzde hayatımızın bir parçası haline gelen, hemen hemen her evde bulunan bilgisayar ve televizyon bu bağımlılığın en açık örnekleridir.Televizyonmutfakta,salonda,oturmaodasında,çocukodasında,salonda imkanlar ölçüsünde evin her yerindedir.
Çocuklar, özellikle tatillerde en çok televizyon ve bilgisayar karşısında vakit geçiriyor. Oysa bu durum çocukların gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Bağdat Caddesi Polikliniği’nden Klinik Psikolog Özden Bademci Dandul, “Televizyon bir iletişim aracıdır. Çocuğun bir taraftan hayal gücünü beslerken bir taraftan da onu gitmediği yerlere götürüp ona görmediklerini gösterir, bilgilendirir. Ancak televizyonun aşırı izlenmesi çocuklarda obeziteden, sosyal gelişim geriliğine kadar pek çok olumsuz sonuçlar doğurur” diyor.
Dandul, 2 yaşından önce çocukların televizyon izlemelerinin onlara hiçbir katkısı olmayacağı gibi sadece zararı olacağını belirterek, televizyonun etkileri konusunda şunları söylüyor:
“0-2 yaş bebeklik dönemidir: Bu dönem bebeğin en çok iletişime, insan ilişkisine ihtiyacı olduğu dönemdir. Bu döneminde televizyon karşısında bırakılan bebeklerde gelişim gerilikleri görülmektedir. Ayrıca televizyondaki her program da çocuk için uygun olmadığından çocuğun kontrolsüz bir şekilde televizyon izlemesi onun yanlış şeyler öğrenip, korkular geliştirmesine ya da şiddete yönelmesine bile neden olabilir.”
Sadece çocuklarda değil, yetişkinlerde de kişilik sorunlarına neden olduğu, şiddete eğilimin arttığı yapılan araştırmalarda tespit edilmiştir. Ayrıca yetişkinin ailesiyle vakit geçirmemesi, paylaşım içinde olmaması birçok aile de boşanma nedeni haline gelmiştir.
1-2 saat izlenmeli
Anne babaların çocuklarının bilgisayar ve televizyon kullanımını dengelemesi gerektiğini vurgulayan Dandul, yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor:
“Ebeveynlerin çocukların bilgisayar ve televizyon kullanımlarını dengeleyebilmeleri için sınırlar koymaları ve bu sınırları hayata geçirmeleri gerekir. Bu sınırların başında çocuğa belirli bir süre televizyon izlemesi için izin verilmesi ve o süre dolduğunda çocuğun tüm protestolarına rağmen televizyonun kapatılması gelir. Evde televizyon izleme zamanlarının da belirlenmesi gerekir. Ailenin bir arada olduğu yemek saatlerinde televizyonun açılmamasında yarar vardır.Ayrıca çocuklara televizyon karşısında yemek yedirmenin çocuklarda obeziteye neden olduğu bilinmektedir. Anne babaların, çocuğun ne kadar süre televizyon izleyeceğine ve ne izleyeceğine karar verdikten sonra çocuğun izledikleri hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Anne babaların çocuklarının ne izlediklerini bilmeleri, çocukları ile hem iletişim kurumalarına hem de var olan iletişimlerini geliştirmelerine yardımcı olur. Zaman zaman çocuğun izlediği programları beraber izlemek ve üzerine konuşmak, çocuğun sosyalleşmesine, iletişim becerilerini geliştirmesine yardım eder. Böylece televizyon çocuğun karşısında yalnızlaştığı, yabancılaştığı bir aktivite olmaktan çıkar. Bilgisayar ve televizyona günde 1-2 saatten daha fazla vakit ayrılmamalıdır. Çocuk daha çok yalnız olduğunda bu türden aktivitelere yönelir. Televizyonun ödül ya da şantaj olarak kullanılmaması, ebeveynin meşgul olduğu zamanlarda televizyonun bir kurtarıcıya da dönüşmemesi gerekir. Çünkü böyle bir durum belirli bir program geliştirmenizi de engeller.Çocuklarımızın odasında televizyon ve bilgisayar olması onlara koyduğumuz sınırları delmelerine neden olabilir. Çocukların sağlıklı alışkanlıklar geliştirmelerinde anne babaların ne söylediklerinden çok ne yaptıkları, çocuklarına nasıl örnek oldukları daha etkilidir. Bu nedenle de anne babaların çocuklarına kazandırmak istedikleri alışkanlıkları önce kendi yaşamlarında uygulayabilmeleri gerekir.
Televizyon ve bilgisayar başında vakit geçirmek yerine çocuğun arkadaşları ile beraber olması onlarla oyunlar kurması kendilerinin üzerinde anlaştığı kurallar çerçevesinde zaman geçirmeleri onların hem deşarj olmalarını hem de iyi zaman geçirmelerini sağlar. Sokak oyunları da çocuğun sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağlar. Bu oyunlar için de çocuklar belirli kurallara göre hareket etmek ve grup içinde hem kendi duruşlarını belirlemek hem de arkadaşlarına göre davranış geliştirmek durumunda kalırlar. Bu da onların sosyal becerilerini geliştirir.”
Türkiye’de Okuma ve İzleme Oranları
Dergi okuma oranı % 4
Kitap okuma oranı % 4,5
Gazete okuma oranı % 22
Radyo dinleme oranı %25
Televizyon izleme oranı %94 olduğu tespit edilmiştir.
Gelin bu yaz tatilinde çocuklarımızı televizyondan ve bilgisayardan mümkün olduğunca uzak tutalım. Onlarla daha çok vakit geçirebileceğimiz, onların da eğleneceği ortamlar sağlayalım. Zamanın en büyük servet olduğunu unutmayalım, çocuklarımızı da kitap okuyan, zamanını verimli kullanan nesiller olarak yetiştirelim.
Sağlıcakla kalın…