Bu sayımızda ‘Mutfakta biri var’ köşemizin konuğu Konya’nın tanınmış siyasetçi ve iş adamlarından Musa Uyaraslan. Musa Bey ile bahçelerinde buluşup püf noktalarıyla inanılmaz lezzetli bir menü hazırladık sizlere. Bir yandan tarif aldık bir yandan dünden, bugünden ve yarından lafladık.
Musa Bey merhaba, bugün bizlere hazırlayacağınız menü hakkında bilgi alabilir miyiz?
Menümüzde domatesli, biberli, kuşbaşı et kavurması ve pratik bir şekerpare tatlımız var. Öncelikle etimizi bir tencereye alıp üstünü geçene kadar su ilave ediyoruz. Ocakta eti suyu çekene kadar kaynatıyoruz. Bu esnada bir yandan domates ve biberimizi hazırlamaya başlıyoruz.
Evinizde de mutfağa girer misiniz. ‘Hanım bu akşam yemekler benden’ der misiniz?
Evde yemek yapmam ama burada, bahçede bir şeyler hazırlamayı seviyorum. Hele mangalı kimseye bırakmam. Mangal sabır işidir. Başında beklemezsen yanar. O yüzden kimseye güvenmem. Ama eğer aç kalırsam başımın çaresine de bakarım. Menemen , (biz Konya’da Mıhlama deriz), makarna, hazır mantı gibi pratik yemekler hazırlarım. Bu hazırladığımız yemeğin kıymalısını da yaparım. O da güzel olur. Üzerine yumurta da kırarım. Özellikle salatayı muazzam yaparım.
Etimiz pişerken bir yandan da sizi tanıyabilir miyiz?
Efendim ben Konya Bozkır ilçesindenim. Konya’ya 1945-48li yıllarda geldik ve burada ikamet etmeye başladık. Konya Maarif Koleji mezunuyum. Tahsilimi burada yaptım. 60’lı yıllarda müteahhitlikle ticarete başladık. Kısa bir dönem lastikçilik yaptık, 1978yılında da otomotiv işine girdik. Bu sektörde faaliyet gösterirken 80’li yıllarda da ihtilalden sonra bayilik sistemine geçtik. Çok çeşitli bayilikler yaptık. Tofaş bayiliği, traktör bayiliği, İveko bayiliği, BMC bayiliği gibi ama 1982 de başladığımız Peugeot bayiliği hala devam ediyor. 35 yıllık bir bayilik serüvenimiz var. Muhtemelen Konya’da bayililik sisteminde en eski biz varız ve dolayısıyla otomotiv sektörüne hakimiz.
Siyasetçi Musa Uyararslan’ı nasıl tanımlarsınız?
Sülalemizde particilik, siyaset ezelden beri vardı. Eniştem Adalet Partisi’nin senatörüydü. Babam Demokrat Parti’nin yöneticisiydi. Dolayısıyla ihtilalde 1983 yılında Doğru Yol Partisi kurulurken Konya kurucuları arasında yer aldım. Siyasette çeşitli görevlerde bulundum. Uzun yıllar Belediye meclis üyeliği, genel meclis üyeliği, ilçe başkanlığı, gençlik kolları gibi görev aldım. 2002 yılında Doğru Yol partisinin il başkanı oldum. 2009 yılına kadar Konya’da Doğru Yol Partisi’nin il başkanlığı yaptım. Süleyman Soylu’nun A Genel Başkanlığı döneminde, 3 yıl Genel Başkan yardımcılığı yaptım. Türkiye’de konjonktür tarihe baktığımız zaman şimdi anlatımlarıma sığmayacak kadar geniş olduğu için o tarihte Demokrat Parti’nin de başına birçok aksilikler geldiği için biz siyasetten biraz geri çekildik.
Yeni bir oluşum kurmaya karar verdik. Hatırlıyorsanız merkez sağda Mustafa Sarıgül’ün öncülüğünde değişim hareketi vardı, Türkiye değişim hareketinin kurucularındanım. Konya Teşkilatını kurdum. 31 ilçesinin 28’nde teşkilat kurmada katkım oldu. Ancak yine Türkiye’deki bazı şartların, bazı oluşumların engellenmesinden dolayı bizim Türkiye değişim hareketi de hüsrana uğradı, kurdurmadılar.
Şuan siyasetle uğraşmıyorum ama siyasetten de geri değilim. Siyasetle uğraşan arkadaşlar veya yeni kurulmaya çalışılan partiler de bizle görüşüp istişare yapıyor. Çok değişik teklifler aldım şimdiye kadar.
Rahmetli Süleyman Demirel’in genel merkezde bize bir söyleyişi var, ‘’Siyaset zor bir zanaat. Siyasetle ilgilenenlerin işi gider, siyasete biraz daha dalarsan aşınız gider, tamamen dalarsanız eşiniz gider. Var mısınız bunu göze almaya’’ derdi. ‘’Varız efendim’’ dedik. ‘’Allah işinizi gücünüzü rast getirsin, yürüyün’’ dediler. Biz bugünlerden geliyoruz. Yani siyaset; ‘’Vatan, Millet, Sakarya’dan’’. Biz siyasetin alan tarafında değildik, veren tarafındaydık. Ben 8 sene il başkanlığım, 3 yıllık genel başkan yardımcılığım süresince siyasetten hiçbir şey görmedim, devamlı verdim. Sağlığımdan oldum, işimden oldum, aşımdan oldum Allah’a şükür eşimden olmadım.
Onun için siyaset zor bir zanaat.
Şu anda da danışmak isteyenler olursa bazen arkadaşlara da gelecekteki bildiklerimizi geçmişteki tecrübelerimizi anlatmaya çalışıyoruz.
Etimiz marine edildi sıra geldi sebzelerimizi ilave etmeye. Detayları sizden alabilir miyiz?
Etimiz suyunu tamamen çekti ve yumuşadı, üzerine doğradığımız biber ve domatesleri ve arzuya göre tereyağı ilave edip pişirmeye devam ediyoruz. Bu yemeğin kıymalısına soğan ilave ediyorum. Kıyma ile soğan daha çok yakışıyor.
Sohbetimize dönecek olursak: Siyasetten emekli olayım derken siyaset mi sizi bırakmıyor?
Konya’da dürüst bir siyaset yaptığımız için iz bırakmışız. Dolayısıyla şimdi siyasete girmek isteyen arkadaşlar bizi yanlarında görmek istiyor, danışmak istiyorlar hatta birlikte çalışmak istiyorlar. Ama biraz önceki sebeplerden dolayı aktif siyaset düşünmüyorum. Yani aktif siyaset düşünürsem de yerelde düşünmüyorum. Gördüğünüz gibi içinde bulunduğumuz bir bahçemiz var. Artık bu saatten sonra bu bahçede torunlarımızla, eşle, dostla arkadaşla güzel günler geçirmeye çalışıyoruz.
Kaç çocuğunuz var?
İki kızım, bir oğlum var. En büyükleri olan kızım evli, iki torunum var. Ortanca olan oğlum evli, beraber çalışıyoruz. En küçük kızım eczacı, bekar. Okulu yeni bitirdi ve bir eczane açtık. 3 çocuğum var, onlarla mutlu olmaya, hayat telaşında yitirdiğimiz zamanı telafi etmeye çalışıyoruz.
Çocuklarınızın siyasetle ilişkisi nasıl? Var mı ilgileri?
Siyasete hiç ilgileri yok. Hatta oğlumun siyasete girmesini istiyorum. Benim çektiğim sıkıntıları bildiği için hiç niyetli değil, düşünmüyor.
Siyasetten emekli olmaya kararlısınız, iş hayatında bir emeklilik düşüncesi var mı? Gelecek planlarınız neler?
Ben ticarette de çok eskiyim. Aşağı yukarı 65 yıllık bir firmayız. Ama ben de 14- 15 yaşından beri araba satıyordum, halen araba satıyorum. Yavaş yavaş işi oğluma devretmeye çalışıyorum. Onlar da bunun bilincinde. Bu işi devam ettirmelerini umuyorum. Biz de günün yarısını eşe dosta ziyaret, yarısını bahçemizde eşle dostla sohbet, muhabbet ederek geçirmeye çalışıyoruz.
Bu kadar uzun yıl çalışınca emeklilik düşüncesi korkutmuyor mu?
Zor oluyor tabi. Emeklilik dediğiniz zaman 657’ye tabi bir insan geliyor aklınıza. Yani aktif olarak işten elini çeken ama çocuklara mihmandarlık yapacak bir baba olarak, sorduklarına cevap verip gerisine karışmayacağız.
Sohbet uzadı yemek tarifine en son devam edelim dedim.
Etimiz pişerken nasıl bir müdahalede bulundunuz? Etimizi sebzelerle soteleyip son olarak herkesin baharat ve damak zevki farklı olduğu için arzuya göre baharatı, tuzu ilave ettikten sonra etimiz servise hazır.
Tatlı tarifimizi de alabilir miyiz?
Tatlı konusunda iyi değilim ama artık marketlerde herkesin hazırlayabileceği oldukça pratik seçenekler mevcut. Ben bu akşam size Şekerpare hazırladım. Buradaki püf noktamız da paket üzerindeki şerbet tarifini hazırladıktan sonra biraz ılınmasını bekliyoruz ki tatlımız sıcak şerbetle dağılmasın. Herkese afiyet olsun.
Musa Uyaraslan’a bize zaman ayırdığı için teşekkür ediyoruz. Tariflerimizi de mutlaka denemenizi tavsiye ediyoruz.
Röportaj: Seycan Çakır
Fotoğraf: Ahmet Çakır