Üniversite yıllarında başlayan tutkusu ve bu tutkuya sanatsal değer katma isteği ile şekillenen bir yolculuk aslında fotoğraf onun için… En özelini en güzelini ortaya koyabilmek için kendi kendini yetiştirmiş bir fotoğraf sanatçısı da diyebiliriz Yeşim Savaş için. Çalışmalarıyla birçok sergiye katılan Yeşim Savaş ile fotoğraf üzerine konuştuk.
Yeşim Savaş kimdir?
1978 Rize Pazar’da doğdum. 1997’de Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim-İş bölümünde öğrenim gördüm, 2001 yılında Dinçer ERİMEZ atölyesinden mezun oldum. Aynı yıl öğretmenliğe başladım. Kocaeli’de görev yapmaktayım. Çalışmalarımla birçok sergiye katıldım.
Fotoğraf merakınız nasıl başladı?
Fotoğrafa olan merakım üniversite yıllarımda başladı ve o zamandan bu zamana gelişerek devam etti. Tarzınıza dair etkilendiğiniz bir sanatçı var mı? Örnek aldığınız ve beğendiğiniz sanatçılar kimlerdir? Tarzını beğendiğim bir sanatçı elbette var; National Geographic dergisinin ve ünlü Afgan kız portresinin fotoğrafçısı Steve McCurry’nin fotoğraf stilini seviyorum. Çok dokunaklı portreleri var ve bana çok yaşanmış ve anlamlı gelir. Dolayısıyla ben de ondan biraz etkileniyorum diyebilirim. Bunun yanında Eric Lafforgue’i de sayabilirim.
Farklı türlerde çalışmalarınız var… Çalışmalarınız ile vermek istediğiniz mesaj nedir?
Farklı türden çalışmalarım var evet, çünkü daha iyiyi arayıp bulmak oluyor insanın derdi. Hep daha güzel ve daha yapılmamış bir ilki bulmaya çalışıyor. Bu bir süreç… Fotoğraflarımın öznesi genelde insan, insanın konu olmadığı bir fotoğraf ya da resim bana biraz yavan geliyor. Bu sebepten insanla haşır neşir bir fotoğraf anlayışım mevcut. Eserlerin türü genelde insan halleri duygu durumlarını konu alıyor. Ama doğaya da kayıtsız kalamıyorum elbette.
Teknolojinin gelişmesi fotoğraf sanatını nasıl etkiliyor? Bu bir avantaj mıdır sizce?
Teknolojinin gelişmesi günlük hayatta hepimizi fotoğraf çeker hale getirdi, hepimiz birer fotoğrafçı olduk. Elimizdeki akıllı telefonlarla her anı ölümsüzleştirmeye çalışıyoruz. Artık çok kolay olmaya başladı fotoğraf çekmek, eski yöntemlerle kıyaslanamayacak kadar basitleşti. Bunun iyi yanları olduğu gibi kötü yanları da var tabi. Mesela her çekilen fotoğrafın sanatsal bir değeri var diyemeyiz. Bu hızlı ilerleme seyahat- gezi fotoğrafçılığı, düğün fotoğrafçılığı, moda fotoğrafçılığı gibi çeşitli meslek dalları oluşmasını sağladı. Belki böyle bir faydadan bahsedebilirim.
Fotoğraf çekmeye ilgisi olanlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Fotoğraf çekmeye ilgisi olanlar ellerindeki akıllı telefonlarla bol bol fotoğraf çeksinler ama fotoğrafın tarihini bilerek. Cep telefonları pratik için önemli. Daha sonra profesyonel fotoğrafla kendilerini geliştirebilirler.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Doğru bir kare yakalamak için kompozisyon – ışık bilgisi önemli, çünkü bunlardan mahrumsanız hangi fotoğraf makinesi olursa olsun güzel bir fotoğraf elde etmek mümkün olmayacaktır. Unutulmayacak şey fotoğrafı makine değil fotoğrafçının sezgisi ve estetik gücü çeker, fotoğraf makinesi bu durumu kaydeder sadece!
KATILDIĞI SERGİLER
2009 Osman Zeki Oral Sergi Salonu, KARADENİZ EREĞLİ
Röportaj: Seycan Çakır