15 Apr

Hayat sosyal medya değildir, size mesaj gönderenlerin çokluğu; sevenlerinizin çokluğuna da işaret değildir! 

Hayat; göz yaşındır, kahkahandır, eşin dostun, arkadaşındır, kedin boncuktur, köpeğin çomardır, platonik aşkındır, not ortalamandır, saydığın şafaktır ve belini büken borçlardır! 

Yaşadıklarındır, yanı başında olanlardır; sevmediğin işverendir, iş arkadaşlarındır. 

Köşedeki bakkaldır ve hatta ev kirandır! 

Hayat sevdiklerinle sevmediklerinle gördüğün insanlardır ve hayat sevsen de sevmesen de yaşadıklarındır!  

Hayat dışardadır, yanı başınızdadır, elinizin altındadır! 

Her gün gördüğün annendir ve babandan yediğin fırçadır! 

Arkadaşından istediğin borçtur, O’nun “ben de yok ama bir de şuna soralım” dediğindeki hoşluktur! 

Bir kızı sevmektir, O’nun seni sevmemesidir, yazılıdan, vizeden, finalden sıfır çekmektir! 

Sonra suçu hocaya yıkıp “zaten bana gıcık” demektir! 

Sokakta kediyi sevmektir, bir köpeğin önüne bir kap yemek dökmektir! 

Keneye aldırmadan onu sevmektir, içten bağlanıp ona güzel bir isim vermektir! 

Arkadaşınla ortaklaşa simit alıp yemektir, bir sigarayı paylaşmanın bolluğunda birlikte içmektir! 

Okuldan eve yürüyerek dönmektir, sonra arkadaşlarla bu beş parasız hale kahkahalarla gülebilmektir! 

Ağlamaktır, utanmadan sıkılmadan ağlamaktır! 

Terkedilişine, sevilmeyişine kahırlanmaktır! 

Hayat iyisiyle kötüsüyle yaşamaya çalışmaktır! 

Kardan adam yapmaktır, çiçeklerin farkına varmaktır! 

Ve her gün geçtiğin yoldaki dükkanların farkında olmaktır! 

Bir çocuğun başını okşamaktır, top oynayan çocukların içine karışmaktır! 

Yolda yağmura yakalanmaktır devamında dibine kadar ıslanmaktır. 

Durakta bekleyip donmaktır kendini otobüse zor atmaktır! 

Ve o an otobüsü dünyanın en güzel yeri saymaktır!   


Hayat iyisiyle kötüsüyle  gerçekten yaşamaktır...!

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.